
ADLİ KONTROL TEDBİRLERİ: HUKUKİ ÇERÇEVE VE UYGULAMA SORUNLARI
Giriş
Ceza muhakemesi hukukunda kişi hürriyetine müdahale eden en ağır tedbir tutuklamadır. Ancak bu tedbirin istisnai bir koruma önlemi olması gerektiği, hem ulusal hem de uluslararası hukukta açıkça kabul edilmektedir. İşte bu noktada, tutuklamaya alternatif niteliğinde düzenlenen adli kontrol tedbirleri, kişi özgürlüğü ile ceza adaletinin dengelenmesinde önemli bir araç olarak karşımıza çıkmaktadır.
Hukuki Dayanak ve Uygulama Alanı
Adli kontrol tedbirleri, Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (CMK) 109-115. maddeleri arasında düzenlenmiştir. 5271 sayılı CMK m. 109’a göre, tutuklama koşullarının bulunmasına rağmen “tutuklama yerine” daha hafif nitelikte bir koruma tedbiri olarak adli kontrol uygulanabilir. Bu düzenleme ile kişi özgürlüğüne müdahale, ölçülülük ve gereklilik ilkeleri doğrultusunda en aza indirgenmeye çalışılmaktadır.
CMK m. 109/3’te sayılan adli kontrol tedbirleri arasında şunlar yer alır:
-
Yurt dışına çıkamamak,
-
Belirli yerlere gitmekten yasaklanmak,
-
Hâkim tarafından belirlenen yerlere düzenli imza vermek,
-
Silah bulundurmamak veya taşımamak,
-
Güvence (teminat) yatırmak,
-
Elektronik kelepçe uygulaması.
Bu tedbirlerden biri veya birkaçı, hâkim kararıyla birlikte şüpheli ya da sanık hakkında uygulanabilir.
Adli Kontrol ve Tutuklama Arasındaki Farklar
Tutuklama ile adli kontrol arasındaki temel fark, kişinin özgürlüğünün sınırlandırılma derecesidir. Tutuklama, kişinin fiziki hürriyetinin tamamen ortadan kaldırılmasıdır. Adli kontrol ise kişi hürriyetine müdahale etmekle birlikte, sınırlı ve denetimli bir müdahale niteliği taşır.
Ayrıca, adli kontrol tedbirine hükmedilmesi tutuklama gerekçelerinin ortadan kalktığı anlamına gelmez; yalnızca aynı amaca ulaşmak için daha hafif bir tedbir tercih edilmiştir. Bu sebeple uygulamada adli kontrol, “önleyici bir denge aracı” olarak değerlendirilmelidir.
Anayasa Mahkemesi ve AİHM Yaklaşımı
Anayasa Mahkemesi, adli kontrol kararlarının da kişi hürriyetine müdahale teşkil ettiğini ve bu nedenle gerekçeli olmasının zorunlu olduğunu kabul etmektedir. Mahkeme, birçok bireysel başvuru kararında, adli kontrol tedbirlerinin soyut ve kalıplaşmış gerekçelerle uzatılmasını hak ihlali olarak nitelendirmiştir.
AYM kararlarında, adli kontrol tedbirinin uzatılmasına dair kararların yeterli ve somut gerekçeye dayanmadığını belirterek "kişi özgürlüğü ve güvenliği hakkının ihlal edildiğine" hükmetmiştir.
AİHM de adli kontrolü, kişi özgürlüğü kapsamında değerlendirir ve bu tür tedbirlerin sürekliliği ile ağırlığının bireysel olarak değerlendirilmesini arar (Bkz. Guzzardi v. İtalya, 1980).
Uygulamada Karşılaşılan Sorunlar
Adli kontrol tedbirleri teorik olarak tutuklamaya oranla daha az müdahaleci olsa da uygulamada bazı sorunlar gözlemlenmektedir:
-
Uzun Süreli Adli Kontrol: Tedbirlerin süreli değil, süresiz şekilde uygulanması yaygındır. Bu da fiilen bir cezaya dönüşme riski taşır.
-
Gerekçesiz Kararlar: Mahkemeler, özellikle imza atma yükümlülüğü veya yurt dışına çıkış yasağını rutin olarak uygular, çoğu zaman kişisel durum değerlendirmesi yapmaz.
-
Tedbirin Uzatılması: Sürekli uzatılan adli kontrol kararları, Anayasa ve AİHS'e aykırı biçimde kişi hürriyetini kısıtlayıcı sonuçlar doğurabilir.
-
Alternatif Tedbirin Cezaya Dönüşmesi: Denetimli serbestlik sisteminin yetersizliği ve dosyaların aşırı yoğunluğu nedeniyle adli kontrol fiilen cezalandırmaya dönüşebilmektedir.
Sonuç ve Değerlendirme
Adli kontrol tedbirleri, ceza muhakemesinde tutuklamaya başvurulmasının önlenmesi bakımından önemli bir işlev üstlenmektedir. Ancak bu tedbirlerin orantılı, ölçülü ve gereçelendirilmiş biçimde uygulanması, hukuki güvenliğin sağlanması bakımından zorunludur. Mahkemelerin her somut olayda, şüphelinin/sanığın kişisel ve sosyal durumunu gözeterek, “en hafif müdahale ile amaçlanan sonuca ulaşılıp ulaşılamayacağı” değerlendirmesini yapması gerekmektedir.
Adli kontrol tedbirlerinin keyfî olarak değil, anayasal güvencelerle uyumlu biçimde uygulanması; hem kişi haklarını koruyacak hem de ceza adalet sisteminin etkinliğini artıracaktır.
Makale bilgilendirme amaçlıdır. Hukuki destek için iletişime geçebilirsiniz.