Telefon
Telegram
WhatsApp
İnstagram

MIRAS HUKUKUNDA MURIS MUVAZAASI, VEKALETIN KÖTÜYE KULLANILMASI VE UYGULAMA SORUNLARI

Hukuk alanındaki önemli makale, rapor ve bültenlere bu sayfadan ulaşabilirsiniz. Güncel yasal gelişmeleri ve uzman analizlerini inceleyin.

MIRAS HUKUKUNDA MURIS MUVAZAASI, VEKALETIN KÖTÜYE KULLANILMASI VE UYGULAMA SORUNLARI

MIRAS HUKUKUNDA MURIS MUVAZAASI, VEKALETIN KÖTÜYE KULLANILMASI VE UYGULAMA SORUNLARI

14 Görüntüleme 20 Haziran 2025, 13:33

  1. Giriş

    Miras hukuku, bireylerin ölümünden sonra malvarlıklarının hukuki kaderini belirleyen kurallar bütünüdür. Türk hukuk sisteminde mirasçıların haklarını koruma adına geliştirilen en temel kavramlardan biri “muris muvazaası”dır. Mirasbırakanın, mirasçılarını mirastan yoksun bırakmak amacıyla yaptığı danışıklı (muvazaalı) işlemler bu kapsamda değerlendirilir. Özellikle okuma-yazma bilmeyen yaşlı bireylerin vekaletname aracılığıyla gerçekleştirdiği taşınmaz devirleri, uygulamada birçok uyuşmazlığa yol açmaktadır.
  2. Olayın Özeti

    Yaşlı bir kişinin taşınmazlarını bir vekaletname ile yakın akrabasına devretmesiyle başlayan olayda, ölümünden sonra geride kalan çocukları, bu devir işlemlerinin muvazaalı olduğunu ve mirastan mahrum bırakıldıklarını iddia etmektedir. Devir işlemi yaklaşık 10 yılı aşkın süre önce yapılmış, ancak ölüm sonrasında mirasçılar taşınmazların değerini ve yapılan işlemleri fark etmiştir.
  3. Muris Muvazaası Davası

    Yargıtay’ın 1974 tarihli İçtihadı Birleştirme Kararına göre, mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapılan işlemler muvazaalı sayılmakta ve bu nedenle geçersiz kabul edilmektedir. Görünürdeki satış sözleşmesinin geçersizliği yanında, gizli bağış işlemi de resmi şekil şartına uyulmadığı için hükümsüzdür. Bu çerçevede muris muvazaası davası açan mirasçılar, tapu iptali ve tescil talep edebilir.
  4. Vekaletin Kötüye Kullanılması

    Taşınmazların vekaletname ile devredilmiş olması, vekil tarafından yetkinin kötüye kullanılmış olabileceği ihtimalini gündeme getirir. Türk Borçlar Kanunu’na göre vekil, vekalet verene karşı sadakat ve özen borcu taşır. Bu sınırların aşılması halinde işlem geçersiz kabul edilebilir. Ayrıca Noterlik Kanunu m.87 gereği, okur-yazar olmayan kişilerin verdiği vekaletnamelerde iki tanık bulunması zorunludur. Bu şekil şartına uyulmadığında vekaletname geçersiz sayılır ve yapılan işlemler iptal edilebilir.
  5. Tenkis Davası

    Türk Medeni Kanunu m.506 ve devamı uyarınca saklı paylı mirasçıların hakları ihlal edildiğinde tenkis davası açılabilir. Malvarlığının büyük bölümünün karşılıksız olarak üçüncü bir kişiye devredilmesi durumunda saklı pay ihlali meydana gelir. Bu durumda, mirasçılar dava açarak mirasbırakanın yaptığı kazandırmaların saklı payı aşan kısmının tenkisini talep edebilirler.
  6. Hukuki Süreler ve Delil Stratejisi

    - Muris muvazaası davası zamanaşımına tabi değildir.
    - Tenkis davası ölümden itibaren 1 yıl (öğrenme) ve her hâlükârda 10 yıl içinde açılmalıdır.
    - Hileye dayalı iptal davaları ise 1 yıllık hak düşürücü süreye tabidir.
    Delil stratejisinde en önemli unsur; noter kayıtlarının (vekaletnamenin) şekil şartlarına uygunluğunun kontrol edilmesi, tanık beyanları, tapu kayıtları, değer tespit bilirkişi raporları ve muhtemel banka dekontlarının teminidir.
  7. Sonuç

    Taşınmaz devri işlemi, hem şekli hem de maddi hukuk yönünden ciddi tartışmalar içermektedir. Mirasçıların öncelikle muris muvazaasına dayalı tapu iptal ve tescil davası açmaları, alternatif olarak vekaletin kötüye kullanılması ve tenkis taleplerini ileri sürmeleri önerilir. Özellikle vekaletnamede usule aykırılık varsa, dava lehlerine sonuçlanabilir. Hukuki strateji, doğru delil yönetimi ve zamanaşımı sürelerinin gözetilmesi bu tür davaların başarısında belirleyici olacaktır.

Makale bilgilendirme amaçlıdır. Hukuki destek için iletişime geçiniz.