
NETİCESİ SEBEBİYLE AĞIRLAŞMIŞ YARALAMA
NETİCESİ SEBEBİYLE ÖLÜM MEYDANA GELMESİ (TCK m. 87/4) – HUKUKİ VE CEZAİ DEĞERLENDİRME
1. Giriş
Ceza hukukunda netice sebebiyle ağırlaşan suçlar, failin asli kastının dışına taşan ve fakat hukuki olarak kendisine atfedilen ağır sonuçlar ile karakterize edilir. Türk Ceza Kanunu’nun 87. maddesi, kasten yaralama suçunun daha ağır neticelere ulaşması halinde uygulanacak ceza rejimini düzenlemektedir. Özellikle m. 87/4 hükmü, mağdurun ölmesi durumunda failin cezai sorumluluğunu tayin eden kritik bir normdur. Bu çalışmada, TCK m. 87/4 kapsamında neticesi sebebiyle ağırlaşan kasten yaralama suçunun unsurları, ceza sorumluluğu, illiyet bağı ve Yargıtay uygulaması incelenecektir.
2. Kanuni Düzenleme ve Unsurlar
TCK m. 87/4 hükmü şu şekildedir:
Kasten yaralama sonucunda ölüm meydana gelmişse, yukarıdaki maddenin birinci fıkrasına giren hallerde sekiz yıldan oniki yıla kadar, üçüncü fıkrasına giren hallerde ise oniki yıldan onsekiz yıla kadar hapis cezasına hükmolunur.
Bu düzenleme ile, failin doğrudan kastı mağduru yaralamaya yönelmiş olsa da, yaralamanın neticesinde ölüm meydana gelirse, fail bu ağır neticeden dolayı daha yüksek bir ceza ile cezalandırılır.
3. Neticesi Sebebiyle Ağırlaşmış Suçun Niteliği
TCK m. 87/4 kapsamında oluşan suç, neticesi sebebiyle ağırlaşan bir kasten yaralama suçudur. Burada failin doğrudan amacı öldürmek değildir; ancak meydana gelen netice, failin kastını aşarak ölüm gibi ağır bir sonuçla sonuçlanmaktadır. Bu durumda failin sorumluluğu, objektif cezai sorumluluk ilkesine değil, netice ile failin fiili arasında illiyet bağı kurulmasına dayandırılır.
4. İlliyet Bağı ve Nedensellik
Maddenin uygulama alanı bakımından en tartışmalı konulardan biri, yaralama fiili ile ölüm neticesi arasındaki illiyet bağıdır. Failin yaptığı eylem ile mağdurun ölümü arasında uygun illiyet bağının bulunması gerekir. Ölümün, failin eylemiyle doğrudan veya dolaylı şekilde bağlantılı olması gereklidir.
Yargıtay, ölüm ile eylem arasında tıbben açıklanabilir bir neden-sonuç ilişkisi kurulamadığı durumlarda ölüm neticesinden failin sorumlu tutulamayacağına karar vermektedir. Ancak, mağdurun önceden var olan hastalığı nedeniyle ölüm gerçekleşmişse bile, failin eylemi bu sonucu hızlandırmış veya tetiklemişse, TCK m. 87/4 hükmü yine de uygulanabilmektedir.
5. Hukuki Ayırımlar: Kasten Öldürme ile Ayrımı
Neticesi sebebiyle ağırlaşmış yaralama suçunun kasten öldürmeden ayrılması, failin kastı açısından değerlendirilir. Kasten öldürme suçunda failin doğrudan veya olası kastla öldürme iradesi vardır. Oysa TCK m. 87/4’te, failin kastı yalnızca yaralamaya yöneliktir; ölüm sonucu istenmemiş, ancak gerçekleşmiştir.
Bu ayrımda, kasıtla hareket edilen eylemin ölüm gibi ağır sonuç doğurması, ancak bu sonucun failin iradesiyle hedeflenmemiş olması önemlidir. Bu nedenle, olası kastla öldürme ile TCK m. 87/4 kapsamında neticesi sebebiyle ölüm arasında sınırın belirlenmesi yargı içtihatlarıyla şekillenmektedir.
6. Yargıtay Kararlarında Uygulama
Yargıtay, bu maddeye ilişkin kararlarında özellikle şu hususlara dikkat etmektedir:
-
Failin mağdur üzerindeki eyleminin ağırlığı ve şiddeti,
-
Eylem sonrası mağdurun tedavi süreci ve ölümün tıbbi gerekçeleri,
-
Adli Tıp raporlarıyla illiyet bağının net şekilde ortaya konulup konulmadığı,
-
Failin olay anındaki kast derecesi.
7. Sonuç ve Değerlendirme
TCK m. 87/4, kastın dışına taşan ağır sonuçların faile yüklenmesini mümkün kılarak cezalandırıcı adaletin gerçekleşmesini amaçlamaktadır. Ancak bu düzenleme, illiyet bağı, kastın derecesi ve ölümün tıbbi nedenleri gibi karmaşık unsurları içerdiğinden, uygulamada titiz bir değerlendirme gerektirir.
Özellikle olası kastla öldürme suçu ile TCK m. 87/4 arasında ayrım yapılırken, failin mağdurun yaşam hakkını ne ölçüde öngördüğü ve kabullendiği, cezanın nitelendirilmesinde belirleyici olacaktır. Bu bağlamda adli tıp raporları ve olayın özellikleri, yargılamada merkezi önemdedir.
Bu makale bilgilendirme amaçlıdır. Yargilama aşamasından önce bize ulaşarak hukuki destek alabilirsiniz.