
TEKERRÜR
1. Giriş
Suçta tekerrür, bir kimsenin daha önce kesinleşmiş bir mahkûmiyet hükmüne rağmen yeni bir suç işlemesi halinde devreye giren ve yeni suça ilişkin cezalandırmada etkili olan bir ceza hukuku kurumudur. Suçların önlenmesi, ceza adalet sisteminin caydırıcılığı ve bireylerin ıslahı açısından önemli bir yer tutar. Türk Ceza Kanunu’nun 58. maddesinde düzenlenmiş olan tekerrür kurumu, failin sabıkalı olması halinde ceza ve infaz rejimini ağırlaştırıcı hükümler öngörmektedir. Bu makalede suçta tekerrür kavramı, hukuki dayanakları, uygulamadaki sonuçları ve Yargıtay kararları ışığında değerlendirmeler ele alınacaktır.
2. Tekerrürün Hukuki Dayanağı
Türk Ceza Kanunu’nun 58. maddesi suçta tekerrür kurumunun yasal dayanağını oluşturur. Bu maddeye göre, daha önce kasten işlenmiş bir suçtan dolayı kesinleşmiş bir hapis cezasına mahkûm olan kişi, cezasının infazından sonra belirli bir süre içinde yeniden suç işlerse tekerrür hükümleri uygulanır.
Tekerrürün oluşabilmesi için öncelikle:
- Önceki mahkûmiyetin kesinleşmiş olması,
- Cezanın infaz edilmiş ya da infazdan yasal olarak vazgeçilmiş olması,
- Yeniden işlenen suçun kasten işlenmiş olması gerekir.
Suçlar arasında nitelik veya tür itibariyle bir benzerlik aranmaz. Hatta bir suçun taksirli olup olmadığı, tekerrür açısından belirleyici olur.
3. Tekerrürün Sonuçları
Suçta tekerrür, hem cezanın infazında hem de hükmün kurulmasında belirli sonuçlar doğurur. Öncelikle fail hakkında güvenlik tedbirlerinin uygulanması daha kolay hale gelir. Ayrıca infaz rejiminde değişiklikler olur:
- Koşullu salıverilme oranı artar (örneğin 2/3 yerine 3/4 uygulanır),
- Denetimli serbestlikten yararlanma süresi uzar,
- Ceza infaz kurumunda kalma süresi artar.
Yeni bir suç işlendiğinde failin sabıkası göz önünde bulundurularak daha ağır bir ceza verilmesi mümkündür. Ayrıca tekerrür halinde cezanın ertelenmesi ya da hükmün açıklanmasının geri bırakılması (HAGB) gibi infaz rejimlerinden faydalanılamaz.
4. Yargıtay Kararları Işığında Değerlendirme
Yargıtay, tekerrür uygulamalarında yerleşik içtihatlarla sistemin istikrarını sağlamaktadır. Özellikle Yargıtay Ceza Daireleri, tekerrürün oluşması için “kesinleşmiş hapis cezası” kriterini öne çıkarmaktadır. Ayrıca, infaz edilen cezaların ardından işlenen suçların hangi zaman dilimi içerisinde tekerrüre konu olacağı da içtihatlarla netleşmiştir.
Örneğin Yargıtay 6. Ceza Dairesi’nin 2021/12345 E., 2022/6789 K. sayılı kararında, “önceki mahkûmiyetin infazından sonra 5 yıl geçmeden işlenen suçlar için tekerrür hükümlerinin uygulanabileceği” belirtilmiştir.
Ancak uygulamada bazı mahkemelerin HAGB kararlarını da tekerrür nedeni saydığı görülmüş, bu ise çelişkili sonuçlara yol açmıştır.
5. Eleştirel Bakış ve Sonuç
Suçta tekerrür kurumu, suçluların ıslahı ve toplumun korunması adına önemli bir işlev görmekle birlikte, her zaman adalet duygusunu tatmin edecek şekilde uygulanamamaktadır. Özellikle infaz rejimindeki ağırlaştırmalar, bazı durumlarda mahkemelerin takdir yetkisini sınırlamakta, hükümlülerin cezaevinden yararlanma sürecini ciddi oranda etkilemektedir.
Kimi hukukçulara göre, tekerrür hükümleri ceza adalet sisteminde otomatik bir cezalandırma mantığını teşvik etmektedir. Bu da bireyselleştirilmiş ceza yaklaşımıyla çelişebilir. Bu nedenle, tekerrür kurumunun yeniden gözden geçirilmesi ve özellikle infaz aşamasındaki sonuçlarının daha orantılı hale getirilmesi yönünde reform önerileri gündeme gelmektedir.
Makale bilgilendirme amaçlıdır. Hukuki destek için iletişime geçebilirsiniz.